Lüzumsuz Adam

Stok Kodu:
9786052656044
Boyut:
13,00 x 19,00 cm
Sayfa Sayısı:
1121
Baskı:
1
Basım Tarihi:
Temmuz 2025
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
90,00TL
Taksitli fiyat: 1 x 90,00TL
9786052656044
446375
Lüzumsuz Adam
Lüzumsuz Adam
90.00
Sait Faik'in yazıya ilişkin düşüncelerinden ve yazarlık deneyiminden muhtelif izler taşıyor buradaki öyküler. Üstelik yazarlığın türlü hâllerine de ev sahipliği yapıyorlar: Sadece yazarak hayatını idame ettirmenin imkânsızlığını ironik şekilde dile getiren, serzeniş hâlindeki yazardan içi kıpır kıpır bir hâlde sokakta yazı avına çıkan yazara, okuruna yaratıcı yazarlık dersi veren yazardan onunla dertleşen, duygularını paylaşan yazara dek hepsi buradalar.Öykülere yansıyan bir diğer mesele ise şehir sıkıntısı… Her ne kadar simitçi, balıkçı gibi şehrin emekçilerine yönelik sevgi dile getirilse de şehrin diğer bileşenlerine karşı büyük bir korku seziliyor. Bu korku da beraberinde aidiyet ve güven problemlerini doğuruyor. Şiddete meyilli insanlarla bir arada olma, her an ölümle burun burunaymış hissini tetikleyerek karakterleri kesif bir tekinsizliğe sürüklüyor.“Yedi senedir bu sokaktan gayrı, İstanbul şehrinde bir yere gitmedim. Ürküyorum. Sanki döveceklermiş, linç edeceklermiş, paramı çalacaklarmış -ne bileyim, bir şeyler işte- gibime geliyor da şaşırıyorum. Başka yerlerde bana bir gariplik basıyor. Her insandan korkuyorum. Kimdir bu sokakları dolduran adamlar? Bu koca şehir, ne kadar birbirine yabancı insanlarla dolu. Sevişemeyecek olduktan sonra neden insanlar böyle birbiri içine giren şehirler yapmışlar? Aklım ermiyor. Birbirini küçük görmeye, boğazlaşmaya, kandırmaya mı? Nasıl birbirinden bu kadar ayrı, birbirini bu kadar tanımayan insanlar bir şehirde yaşıyor?”
Sait Faik'in yazıya ilişkin düşüncelerinden ve yazarlık deneyiminden muhtelif izler taşıyor buradaki öyküler. Üstelik yazarlığın türlü hâllerine de ev sahipliği yapıyorlar: Sadece yazarak hayatını idame ettirmenin imkânsızlığını ironik şekilde dile getiren, serzeniş hâlindeki yazardan içi kıpır kıpır bir hâlde sokakta yazı avına çıkan yazara, okuruna yaratıcı yazarlık dersi veren yazardan onunla dertleşen, duygularını paylaşan yazara dek hepsi buradalar.Öykülere yansıyan bir diğer mesele ise şehir sıkıntısı… Her ne kadar simitçi, balıkçı gibi şehrin emekçilerine yönelik sevgi dile getirilse de şehrin diğer bileşenlerine karşı büyük bir korku seziliyor. Bu korku da beraberinde aidiyet ve güven problemlerini doğuruyor. Şiddete meyilli insanlarla bir arada olma, her an ölümle burun burunaymış hissini tetikleyerek karakterleri kesif bir tekinsizliğe sürüklüyor.“Yedi senedir bu sokaktan gayrı, İstanbul şehrinde bir yere gitmedim. Ürküyorum. Sanki döveceklermiş, linç edeceklermiş, paramı çalacaklarmış -ne bileyim, bir şeyler işte- gibime geliyor da şaşırıyorum. Başka yerlerde bana bir gariplik basıyor. Her insandan korkuyorum. Kimdir bu sokakları dolduran adamlar? Bu koca şehir, ne kadar birbirine yabancı insanlarla dolu. Sevişemeyecek olduktan sonra neden insanlar böyle birbiri içine giren şehirler yapmışlar? Aklım ermiyor. Birbirini küçük görmeye, boğazlaşmaya, kandırmaya mı? Nasıl birbirinden bu kadar ayrı, birbirini bu kadar tanımayan insanlar bir şehirde yaşıyor?”
Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 90,00    90,00   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat